ters- — ters English meaning: dry; thirst Deutsche Übersetzung: “trocknen, verdorren; Durst, dũrsten” Material: O.Ind. tr̥ṣyati “dũrstet, lechzt” (= Goth. Þau rsjan), tarṣáyati “läßt dursten, schmachten” (= Lat. torreō , O.H.G.… … Proto-Indo-European etymological dictionary
ters — 1. sf. 1) Gerekli olan duruma karşıt, zıt 2) is. Bir şeyin içe gelen yanı, arkası Elinin tersiyle küçük bir tokat vurmuştu. Ç. Altan 3) is. Kesici bir aletin kesmeyen yanı Kollarına bıçağın tersiyle birkaç tane vurmuşlar. M. Ş. Esendal 4) mec.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters — af·ters; an·aun·ters; ca·ters; fit·ters; flit·ters; grat·ters; sel·ters; … English syllables
ters' — dei·ters ; … English syllables
ters yüz çevirmek — ters yüzüne çevirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüz dönmek — ters yüzüne dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters ters — sf. 1) Ters Bu ters ters cevapları üzerine ben artık sustum. O. C. Kaygılı 2) zf. Ters bir biçimde Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ters ters bakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüz — zf. Gerisin geriye, ters yüzü Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ters yüz çevirmek ters yüz dönmek ters yüz etmek ters yüz geri dönmek ters yüzüne çevirmek ters yüzüne dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters pers — zf. Düzelemeyecek kadar ters bir biçimde İşlerim öyle ters pers gitti ki... Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ters pers olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ters yüzü — zf. Ters yüz Satılmış ın hiddetli hiddetli çıkışması üzerine dilini yutup ters yüzü mutfağına döndü. E. E. Talu Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller ters yüzü geri dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük